Nasreddin Hocanın Konya'da bir arkadaşı varmış. Ticaretle uğraşan arkadaşı sık sık Akşehir’e gelir, her gelişinde Hocanın evine uğrarmış. Hocanın evinde yer, içer, yatar sonra da memleketine gidermiş.
Her ayrılışında Nasreddin Hocaya Şöyle söylermiş :
─ Hocam Akşehir’e her gelişimde sana misafir oluyorum.
─ Beraberce yiyor, içiyor, eğleniyoruz.
─ Sen de Konya’ya yolun düşerse mutlaka bana uğra.
─ Yine beraberce yer, içer, eğleniriz.
Hocanın bir gün Konyaya işi düşer. İşini bitirdikten sonra arkadaşına gitmeye karar verir.
Nasreddin Hoca içinden :
─ Han köşelerinde yatmaktansa arkadaşıma gidersem, hem gönlü hoş olur, hem de rahat ederim.
Diye düşünür.
Hoca, arkadaşının tarif ettiği gibi evi arayıp bulur. Tam kapıyı çalacağı sırada, pencerede perde aralığından dışarı bakan arkadaşının, başını görmüş. Arkadaşını evde bulduğu için sevinerek kapıyı çalmış. Kapıyı arkadaşının hanımı açmış.
Kapı açılınca kadın, Nasreddin Hocaya sorar :
─ Kime baktın Hoca efendi ?
Nasreddin Hoca cevap verir :
─ Ben Akşehir’den geliyorum, beyinizin arkadaşıyım.
Bunun üzerine arkadaşının hanımı, Nasreddin Hocaya şöyle demiş :
─ Hoşgeldiniz, safalar getirdiniz Hoca efendi.
─ Ama beyim evde yok, dışarı çıktı.
─ Akşama da eve gelmeyecek.
Bu sözleri duyan Hoca biraz bozulur. Bir pencereye, bir kadının yüzüne bakar.
Sonra da arkadaşının hanımına şöyle der :
─ Demek öyle !
─ Beyinize benden selam söyleyin.
─ Bir daha evden ayrılırken başını pencerede unutmasın.
Boşuna Tıkamamışlar Senin Ağzını( Demek ki Hak Etmişsin )Nasreddin Hoca Fıkrası |
Nasreddin Hoca çok sıcak bir yaz günü, tam da güneşin en tepede olduğu öğle vakti, komşu köye gitmek için yola çıkar. Bir yandan güneş tepeden yakarken, diğer yandan da susuzluktan içi kavrulur. Dili, damağı birbirine yapışmak üzereyken, yolunun üstünde bir çeşme bulur. Fakat birisi, su boşa akmasın diye çeşmenin oluğuna ağaç parçası tıkamıştır. |
•••••• DEVAMINI OKU •••••• |
Dünyanın Merkezi Neresi ?( Gökyüzünde Kaç Yıldız Var ? )Nasreddin Hoca Fıkrası |
Nasreddin Hocanın hazırcevaplığını duyan üç bilge Hocayı test etmek istemişler. Uzun yollar katedip önce Akşehir'i sonra da Nasreddin Hocayı bulmuşlar. Hocaya kafalarında bazı sorular olduğunu, bu soruları kendisine sormak istediklerini söylemişler. Nasreddin Hoca da bilgeleri kırmamış fakat üçünün de sadece birer soru sorabileğini söylemiş. |
•••••• DEVAMINI OKU •••••• |
Kazan DoğurduNasreddin Hoca Fıkrası |
Nasreddin Hocanın hanımı bir gün misafirlerine bolca pilav pişirmek ister.
Pilavı pişirebilmesi için büyük bir kazan lazımdır ama evlerinde büyük bir kazan yoktur.
Durumu hemen Nasreddin Hocaya söyler.
Hoca da komşusuna gider ve komşusundan büyük bir kazan ister. |
•••••• DEVAMINI OKU •••••• |
Tavuğun Suyunun SuyuNasreddin Hoca Fıkrası |
Yakın köylerden birinde oturan ve Nasreddin Hocanın arkadaşı olan bir adam, Nasreddin Hocayı ziyaret eder. Adam gelirken yanında, Hocaya hediye olarak bir tavuk getirir. Hoca da konuğunu güzel bir şekilde ağırlar. Getirdiği tavuğu pişittirip pilav ile birlikte ikram eder. |
•••••• DEVAMINI OKU •••••• |