Beyin kanaması, beyni besleyen damarların yırtılması ( rüptür ) ve damarda bulunan kanın damar dışına sızarak, yırtığın olduğu beyin dokusunda göllenmesidir. Beyin kanaması sadece bir damarda oluşabileceği gibi aynı anda birkaç damarda birden oluşabilir. Beyin kanamasında, yırtılan damar tarafından beslenen bölge işlevini yitirip çalışamaz duruma gelebilir. Damardan sızan kanın göllendiği beyin dokusunda hasara neden olabilir.
Beyin kanaması kendiliğinden ( spontan ) veya kaza sonucu alınan darbeyle ( travmatik ) oluşabilir. Yırtılan damarın beslediği bölge yırtılmadan sonra beslenemediği için, kanın göllendiği bölge göllenmenin neden olacağı basınçtan dolayı hasar görebilir, hatta tamamen çalışamaz duruma gelebilir.
Kanama sonrasında beyinde hasar meydana gelirse beynin hasar gören bölgesinin kontrol ettiği organlarda fonksiyon kayıpları veya felç görülebilir. Örneğin; beyinin görme merkezi hasarlıysa görme duyusunu kısmen ya da tamamen kaybedilebilir, bacağı kontol eden bölge hasarlıysa bacakta kısmen ya da tamamen felç oluşabilir. En tehlikelisi de kanamanın beyin sapına yakın bölgelerde olmasıdır. Çünkü beyin sapındaki bazı alanlar kan basıncı, kalp hızı ve solunum gibi birçok hayati fonksiyonların düzenlenmesinden sorumludur ve beyin sapının hasar görmesi bu hayati fonksiyonlaın kaybına yol açabilir.
Beyin kanamasını tespit etmek için kullanılan en iyi yöntem bilgisayarlı tomografi ( BT ) incelemesidir. Bazı durumlarda manyetik rezonans görütüleme ( MRG ) yöntemide kullanılabilir. Beyin kanaması tıbbın en acil ve riskli durumlarından birisidir. Kısa sürede ölüm veya felçe yolaçabildiğinden çok acil müdahale gerektirebilir.
Beyin damarları yaş ilerledikçe yıpranırlar ve elastik özelliklerini kaybederler. Bu nedenle özellikle tansiyon yüksekliği olan yaşlı insanlarda sıklıkla yırtılarak beyin kanamaları oluştururlar. Genç yaşlarda beyin damarlarının zayıflaması sonucunda balonlaşması ve bu balonlaşan kısmın yırtılması neticesinde beyin kanaması oluşabilir. Damarlarda oluşan bu balonlara anevrizma adı verilir. Anevrizma rüptürü, yani anevrizma yırtılması her yaşta görülebilir. Önceden tespit edilmeleri mümkündür.
Travmaya Bağlı Beyin Kanaması Bilgisayarlı Tomografi ( BT ) Görüntüleri |
Beyin kanamaları, kanama olan bölgeye göre isimlendirilir.
Beyin kanaması belirtileri kanamanın beynin hangi bölgesinde meydana geldiğine bağlı olarak değişir. Örneğin kanama beynin görmeyle ilgili bölümünü etkilediyse görme bozuklukları, konuşmayla ilgili bölümünü etkilediyse konuşma bozuklukları görülebilir.
Beyin kanamalarında en sık görülen belirtileri şunlardır :
Beyin farklı kalınlıklarda, farklı görevlere sahip olan dura mater ( sert zar ),
araknoid ( örümceksi zar ), pia mater ( ince zar ) olarak adlandırılan üç ana zar ile kaplıdır.
Bu zarlara menenjler ( meninks ) adı verilir.
Hekimin yapacağı nörolojik muayenenin sonucunda hastada menenjlere bası yapan bir durumun olduğu ortaya çıkacaktır.
Muayene sonucunda ense sertliği, bedenin çeşitli yerlerinde nörolojik bozuklukların bulunması ve göz dibi muayenesinde kanamanın görülmesi beyin kanaması tanısı koymaya yardımcı olur. Yapılan BT veya MR incelemesinde de beyinde kanama görülür. Ayrıca beyin omurilik sıvısında da kan bulunur. Beyin damarlarının anjiyografisi ile de anevrizmalar, veya diğer damar bozuklukları gösterilebilir ve kanamanın yeri tam olarak saptanır.
Tedavinin amacı hayatı kurtarmak, bulguları gidermek, kanamanın sebebini ortadan kaldırmak ve istenmeyen durumların gelişmesini önlemektir. Koma tedavisi hastanın uygun pozisyonda yatırılması, hava yolunun açık tutulması, yaşam desteği sağlanması ve kafa içi basıncının azaltılması amacıyla kafa içindeki sıvıyla dolmuş bölgelere ince bir plastik tüpün yerleştirilmesi olarak özetlenebilir.
Kişinin bilinci açıksa kesin yatak istirahati önerilir. Bu aşamada kafa içi basıncını artıracak her türlü etkinlikten kaçınılması gerekir. Bu da aşağıya doğru eğilmek, gerinmek, aniden pozisyon değiştirmek ve benzer şeylerdir. Dışkılama sırasında ıkınma yoluyla kafa içi basıncının artmasının önlenmesi için de dışkı yumuşatıcıları ya da laksatifler kullanılabilir.
Baş ağrısının giderilmesi için ağrı kesiciler ve gerginlik azaltıcı ilaçlar ( anksiyolitikler ) kullanılabiilir. Kan basıncı çok yüksekse bunu düzenlemek için uygun ilaçlar kullanılabilir. Hasta havale geçiriyorsa bunların önlenmesi için uygun ilaçlar kullanılabilir. Kan damarlarında spazm olmasını önlemek için de hekim ilaç kullanabilir. Cerrahi tedaviye genellikle ihtiyaç duyulur. Bu da ya kraniotomi yoluyla kafatası açılarak yapılan anevrizma klipsleme ameliyatı, ya da kasık atardamarlarından biri kullanılarak beynin içine bir platin yay gönderilmesi yoluyla yapılan endovasküler girişim aracılığıyla olur. Beyin içine oluşan büyük miktardaki kanamanın giderilmesi için de cerrahi girişim yapılması gerekebilir.
Bir nedenden dolayı meydana gelen beyin kanaması sırasında kan beyin içinde veya yüzeyinde bulabildiği boşluklara dolar. Daha sonra kanın yoğunlaştığı bölgede bulunan doku ve beyin hücreleri ölmeye başlar. Beynin hayati bölgelerinde bulunan doku ve hücrelerin ölmesi son derece ciddi bir durumdur ve mümkün olan en kısa sürede müdahale edilerek daha fazla doku ve beyin hücresi kaybının önüne geçilmelidir. Kanamaya müdahalede geç kalınırsa doku kaybına bağlı olarak kişi komaya girebilir, kanama durdurulsa dahi kalıcı hasar bırakabilir veya kanama ölümle sonuçlanabilir.
Beyin kanamasının oluşmasına neden olan tüm sorunlardan korunmak mümkün değil ancak sigara ve hipertansiyon gibi kontrol altına alabileceğiniz bazı faktörler var. Sigaranın beyin kanaması riskini yükseltmesi ( sağlığa diğer zararlarının yanında ) tansiyonu yükseltmesinden ve dolayısıyla damar duvarlarını zayıflatmasından ileri geliyor. Özellikle hastada anevrizmalar mevcutsa bu şişliklerin çatlamasını hızlandırabiliyor.
Yüksek tansiyon artan kan basıncına bağlı olarak damarların zorlanmasına yol açan bir diğer faktör. Tansiyonu normal düzeyinde tutmanın yolu ise sağlıklı beslenmekten geçiyor. Tuzu azaltmak, daha çok taze sebze ve meyve yemek, alkol tüketimini sınırlandırmak, ideal kilonuzu korumak ve düzenli olarak egzersiz yapmak tansiyonun yükselmesini büyük oranda önleyecektir.
İki yarım küreden oluşan beyinde sağ taraf sol kol ile bacağı aynı zamanda konuşma yeteneğini, sol tarafta sağ kol ile bacağı etkiler. Bu alanlarda kan akımı bozulursa, vücudun bu yarısında felçle birlikte çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir. Beyin kanaması riski özellikle yüksek tansiyonu olan hastalarda ve beyinde baloncuk denilen damar genişlemesi sorunu olan hastalarda aniden oluşur. Hastada beyin kanaması oluştuğunda şiddetli bir baş ağrısıyla, bilinç kaybı ve felç etkisi ortaya çıkar.
Beyin kanaması geçiren kişilerde ortaya çıkan etkiler hangi damarın hangi ölçüde hasara uğradığıyla alakalıdır. Hastalarda buna uygun klinik belirtiler görülecektir. Bu hastalarda öncelikle vücudun sağında ya da solunda felç görülmesi, bunun eşliğinde bilinç kaybı, konuşma bozukluğu, duyu kaybı, hafıza kaybı, görme sorunları gibi belirtilerde olabilir. Bu aşamada hastaya acilen müdahale edilmeli, tetkikleri yapılmalı ve felcin sebepleri belirlenmelidir. Beyin kanaması sonucunda inme geçiren hastalarda ilk müdahale sonrasında kanama kesilmezse, hastanın ameliyat edilmesi gerekebilir.
Hastada felç tablosu geliştiğinde, acilen müdahale yapılmalı ve erken dönemde hastanın takibi ve tedavisi yapılmalıdır. Tam donanımlı bir hastanede inme sebebi belirlenmeli, tedavisi de buna uygun şekilde planlanmalıdır. Beyin kanaması geçiren hastanın kontrol altına alınmasından sonra rehabilitasyona başlanmalıdır. Beyin kanaması nedeniyle felç geçiren hastaların bilinci birkaç gün süreyle kapalı olabileceğinden, rehabilitasyon için biraz beklenebilir. Hastanın ameliyat edilmesi gündeme gelebilir. Bu süreçte MR, beyin tomografisi gibi tetkiklerle kanama takibi yapılır, gereken ilaç tedavileri uygulanır. Hastanın yatalak halde olması nedeniyle, beslenmesi, idrar çıkışı ayarlanır, enfeksiyon riski kontrolü yapılır. Devamlı yatmak zorunda olan hastalarda bası yarası olmamasına çalışılır. Çünkü bu etkiler hastaların rehabilitasyonunu aksatır. Hastanın her iki saatte bir yatakta pozisyon değiştirmesi bası yarası oluşumuna engel olacaktır.
Beyin kanaması geçirenlere uygulanan rehabilitasyonun amacı bedensel kayıpların azaltılması, hastanın günlük yaşamdaki aktivitelerini başkalarına muhtaç olmadan yapabilmesidir. Beyin kanaması geçiren iyileşir mi ? sorusunun tereddütünü yaşayan hasta yakınlarının hastalara pozitif şekilde destek olması gerekir.
Hastalar yeterli bir donanım seviyesinde olan, uzman kadrosu bulunan fizik tedavi rehabilitasyon merkezlerinde tedavi edilirse, en azından kendi işlerini görebilecek düzeye gelebilirler. Hastalar merkezde ayrıntılı şekilde değerlendirilerek, rehabilitasyon programına alınır.
Rehabilitasyon programına ilave olarak hidroterapistlerle birlikte arjo tedavi havuzu içinde havuz tedavisine alınırlar. Beyin kanaması sonrası inme geçiren hastalarda havuz terapisi oldukça faydalı olur. Hastaların vücut ağırlığının çoğunluğu suyun içinde kalktığı için, hareketlerini daha kolay yapabilir. Bu nedenle dengede durma ve yürüme becerilerindeki gelişme hızlı olur. Hastaların havuz terapisinde kullanılan arjo havuzunun her tarafı şeffaf olduğu içinde, hastanın her hareketi gözlemlenir, yardıma ihtiyacı olan düzeltme hemen yapılabilir.
Bu tedavilerin dışında bazı merkezlerde hastalara lokomat cihazı kullanılarak ta tedavi uygulanmaktadır. Robot sürüşlü yürüme denilen bu tedavi beyin kanaması geçiren hastanın iyileşme sürecini kısaltmaktadır. Hastanın yapmakta zorlandığı hareketlere, düzgün yürümesine bu robot yardımcı olur. Bu tedaviler sırasında hastanın ve yakınlarının istekli olması da, hastanın iyileşmesi için önemlidir.
Beyin kanaması sonrası inme geçiren hastalara uygulanan rehabilitasyon uzun süreli bir tedavidir. Ayrıca her hastada farklı sürelerde tamamlanır. Öncelikli hedef hastanın temel gereksinimlerini karşılayacak hareketlerin yapılmasıdır. Bazı hallerde hastanın inme nedeniyle hareket ettiremediği elinin iyileşmesi gecikebilir. Bu hastalar için özel el rehabilitasyonu uygulanır. Hastanın bu elini kullanabilmesi için teşvik edilmesi sağlanır. Konuşamama sorunu olanlar içinde konuşma terapisi uygulanır. Bu tedavilerin bitmesinden sonra da, hastanın ev yaşamına uyum sağlaması için gereken çalışmalar yapılır. Evde de hastanın rehabilitasyonuna devam edilmesi gerekir.
Beyin kanaması geçirmiş hastaların iyileşmesi gördüğü hasara bağlı olarak kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeyde ya da tamamen iyileşebilir. Bu tamamen hastanın ve ailesinin tedaviyi istekle yapmasına, uygun tedavinin yapılmasına bağlıdır.
Egzama( Dermatit ) |
Egzama, çeşitli nedenlerle ortaya çıkan ve deride kızarıklık, şişme, veziküller, kaşıntı gibi belirtilerle görülen daha çok psikolojik nedenlerden ortaya çıkan bir deri hastalığıdır. Tehlikeli sayılabilecek ağır bir hastalık değildir ama rahatsızlık verebilir. |
•••••• DEVAMINI OKU •••••• |
Kalp Krizi( Miyokard Enfarktüsü ) |
Kalp krizi, kalbe kan taşıyan damarlardan birinin çeşitli nedenlerle tıkanması sonucu kalp kasının ilgili bölümünün beslenememesi ve oksijensiz kalmasından dolayı ölmesi ile meydana gelen, şiddetli göğüs ağrısıyla ortaya çıkan patolojik duruma denir. |
•••••• DEVAMINI OKU •••••• |
Menenjit( Beyin Zarı İltihabı ) |
Menenjit, beyni saran zarların, özellikle en içte yer alan pia mater ( ince zar ) ile onun üstünde yer alan araknoit’in ( örümceksi zarın ) iltihabıdır. İltihaplanma bu iki zar arasında yer alan subaraknoid aralıktaki beyin omurilik sıvısında ( BOS'da ) görülür. |
•••••• DEVAMINI OKU •••••• |
Sakroileit |
Sakroileit, omuganın alt bölümünün leğen kemiğine ( pelvise ) bağlandığı bölgede bulunan sakroiliak eklemin iltihaplanmasıdır. Karakteristik belirtileri, bu bölgede yaşanan şiddetli ağrılar ve hareket kabiliyetinde meydana gelen kısıtlamadır. |
•••••• DEVAMINI OKU •••••• |
BURADA YAZANLAR BİLGİLENDİRME AMAÇLIDIR , TEŞHİS ve TEDAVİ İÇİN KULLANILAMAZ.
TEŞHİS ve TEDAVİ İÇİN UZMAN DOKTORA BAŞVURULMASI GEREKLİDİR. |